Yapay Zeka Çağında Girişimcilik: Fırsatlar, Zorluklar ve Türkiye

16.05.2025

A⁺

A^-

“`html

<a class="glossaryLink" title="Girişim Sözlüğü: Yapay Zeka" aria-describedby="tt" data-cmtooltip="<div class=glossaryItemTitle>Yapay Zeka</div><div class=glossaryItemBody><strong>Yapay zeka</strong> (artificial intellgience); insanın öğrenme ve problem çözme gibi zihinsel kabiliyetlerini kopyalayabilen sistemlere verilen isimdir. Bu tür bir kabiliyet en azından dili ve konuşmayı algılayabilme ve stratejik düşünme kabiliyetlerini de içerir. Yapay zekanın, tıpkı bir insan gibi yaşam boyu öğrenme, çağrışım ile öğrenme, uzun ve kısa süreli hafıza, öğrenilmiş yeteneklerin sınıflandırılması, yeni yeteneklerin mevcut olanlara eklenmesi, yeteneklerin başka bir sisteme transfer edilebilmesi (öğretilebilmesi), tekrar kullanılabilmesi ve nasıl öğrenebileceğini öğrenebilme kabiliyeti gibi özelliklere sahip olması gerekiyor.Bu açıdan baktığımızda yapay zekaya ulaşabilmek için gözden kaçırdığımız bazı noktalar var. Bunlar;Öğrenilmiş yeteneklerin, bilgileri başka görevlerde veya problem çözümünde kullanılmak üzere ayrıştırabilen ve bu yetenekleri tekrar kullanabilen ve biriktiren yazılım mimarisi,Yapay zekaya hangi insan yeteneklerinin ve ahlaki değerlerin öğretilmesi gerektiğine dair bir fikir birliği ve müfredatı,Güvenlik, genel ahlak değerleri vb. konularda yapay zekanın test edilebileceği ortamların ve prosedürlerin yetersizliği.Bugün bu tanımın 3 basamağı var:<strong>Yapay Dar Zeka</strong> (YDZ) (Artificial Narrow Intelligence – ANI – Narrow AI): İnsan kabiliyetlerini sınırlandırılmış bir çevre ve önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak üzere kopyalayabilen yapay zekaya sahip sistemler.<strong>Yapay Genel Zeka</strong> (YGZ) (Artificial General Intelligence – AGI – Human Level AI, Strong AI, Deep AI): Ancak bir insanın başarabileceği kadar karmaşık bilişsel görevleri başarabilen bir türdür. Önceden öğrenilmiş veya ilk kez tecrübe ediliyor olması fark etmeksizin, öğrenilmiş becerileri kullanarak ya da kendi kendine keşfederek verilen görevleri tamamlayabilen yapay zekaya sahip sistemler.<strong>Yapay Süper Zeka</strong> (YSZ) (Artificial Super Intelligence – ASI): İnsan zekasından öte kabiliyetler geliştiren yapay zekaya sahip sistemler.</div>" href="https://www.girisimhaber.net/girisimci-sozlugu/yapay-zeka" target="_blank" data-gt-translate-attributes='[{"attribute":"data-cmtooltip", "format":"html"}]' tabindex="0" role="link">Yapay Zeka</a> Çağında <a class="glossaryLink" title="Girişim Sözlüğü: Girişimcilik" aria-describedby="tt" data-cmtooltip="<div class=glossaryItemTitle>Girişimcilik</div><div class=glossaryItemBody><strong>Girişimcilik</strong>, gerekli zaman ve çaba harcanarak, ekonomik, sosyal ve psikolojik gibi bir çok riski üstlenerek ve bunların sonucunda oluşan kişisel tatmin ve bağımsızlık kazanarak değeri olan bir şey üretmektir. Kar amacı ve risk alarak iş kuran kişinin yaptığı eylemlere denir.</div>" href="https://www.girisimhaber.net/girisimci-sozlugu/girisimcilik" target="_blank" data-gt-translate-attributes='[{"attribute":"data-cmtooltip", "format":"html"}]' tabindex="0" role="link">Girişimcilik</a>: Fırsatlar ve Zorluklar

Yapay Zeka Çağında Girişimcilik: Fırsatlar ve Zorluklar

Günümüzde yapay zeka (YZ), her sektörde dönüşümün itici gücü haline gelirken, girişimcilik ekosistemini de derinden etkiliyor. Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren, bu alandaki gelişmeleri değerlendirerek, YZ’nin “nicelik bolluğu” aşamasından niteliğe geçişin eşiğinde olduğunu belirtiyor. Bu geçişin, önümüzdeki birkaç yıl içinde büyük bir sıçrama yaratacağını öngören Eren, Türkiye’nin de bu dönüşümde stratejik bir rol üstlenebileceğine dikkat çekiyor. Makalemizde, Eren’in girişimcilik, yapay zeka ve yatırım trendlerine dair görüşlerini inceleyerek, bu dinamik dünyada başarılı olmak için gereken stratejileri ve fırsatları ele alacağız.

Yapay Zekanın Yükselişi ve Girişimcilik Ekosistemine Etkisi

Yapay zeka, günümüzde girişimcilik dünyasında yadsınamaz bir rol oynuyor. Hemen her yeni girişim, YZ destekli çözümler sunarak rekabette öne çıkmaya çalışıyor. Ancak, Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren’in de belirttiği gibi, bu alandaki ilerleme henüz nicelik aşamasında. “Bugün neredeyse yapay zeka içermeyen bir girişim göremez hale geldik,” diyen Eren, bu durumun bir sonraki evresinin, yani niteliğe geçişin eşiğinde olduğumuzu gösterdiğini vurguluyor. Bu, YZ’nin sadece bir özellik olmaktan çıkıp, iş modellerinin temelini oluşturacağı bir döneme işaret ediyor. Bu durum, girişimcilerin YZ teknolojilerini daha derinlemesine anlamalarını ve yenilikçi uygulamalar geliştirmelerini zorunlu kılıyor.

YZ’nin İnsan Faktörüne Bağlılığı

Yapay zekanın potansiyelinin, onu geliştiren ve kullanan insanların eylemleriyle doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Eren, YZ’nin olumlu ya da olumsuz etkilerinin, tamamen insanın ne verdiğine bağlı olduğunu belirtiyor. Bu, etik ilkelerin, veri gizliliğinin ve YZ sistemlerinin şeffaflığının önemini vurguluyor. Sağlık teknolojileri gibi alanlarda YZ’nin devrim niteliğindeki gelişmeler yaratma potansiyeli yüksekken, bu teknolojilerin sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması, başarı için kritik öneme sahip.

Türkiye’nin Yapay Zeka Stratejisi ve Küresel Rekabet

Yapay zeka, sadece bir teknolojik trend olmanın ötesinde, ülkelerin stratejik politikalarının da ayrılmaz bir parçası haline geldi. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi ülkelerin YZ alanındaki çalışmaları, küresel rekabetin şekillenmesinde belirleyici oluyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin de savunma sanayi gibi güçlü olduğu alanlarda YZ’yi kullanarak öne çıkabileceği belirtiliyor. “Teknoloji milliyetçiliği” kavramının gündeme gelmesiyle birlikte, Türkiye’nin YZ alanındaki yeteneklerini geliştirmesi ve bu alanda stratejik yatırımlar yapması, küresel rekabette avantaj elde etmesi için kritik önem taşıyor.

Deneyimin Önemi ve Yatırım Kararları

Girişimcilik dünyasında, deneyimin genç yaşın önünde olduğu bir gerçektir. Tecrübeli ekiplerin, sektörü iyi tanıyan ve sağlam adımlar atan girişimler kurma olasılığı daha yüksek oluyor. Decacorn Angels olarak yatırım kararlarında ilk kriterin “ekip” olduğunu belirten Eren, girişimcinin vizyonunu, iş yapma motivasyonunu ve finansal yönetim becerilerini dikkate aldıklarını ifade ediyor. Bu yaklaşım, sadece finansal getiriyi değil, aynı zamanda girişimlerin sürdürülebilirliğini ve uzun vadeli başarısını da hedefliyor.

Finansal ve Duygusal Dayanıklılık: Başarının Anahtarı

Bir girişimcinin yatırım aldıktan sonraki süreçteki psikolojisi, projenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Eren, “Bir sabah hesabınızda 5 milyon dolar olduğunda ne yapacağınızı bilmiyorsanız, o parayı da yönetemezsiniz,” diyerek, finansal ve duygusal dayanıklılığın önemine dikkat çekiyor. Girişimcilerin, yatırımları doğru yönetme becerisine sahip olmaları, aynı zamanda yatırımcı ilişkilerini stratejik bir şekilde yönetmeleri gerekiyor. Bu, hem finansal başarıyı sürdürmek hem de uzun vadeli ortaklıklar kurmak için elzemdir.

2025 ve Ötesi: Yatırım Trendleri ve Fırsatlar

2025 yılı, belirsizliklerle başlasa da özellikle yılın ikinci yarısında yatırım iştahının artması bekleniyor. Eren, Decacorn Angels olarak ilk çeyrekte üç yatırım tamamladıklarını ve Türkiye’de oyun ve finansal teknoloji (fintech) alanlarının en çok yatırım çeken sektörler olduğunu belirtiyor. Bu alanlar, girişimler için önemli fırsatlar sunarken, yatırımcılar için de cazip getiri potansiyeli taşıyor. Ayrıca, kurumsal şirketlerin girişimcilik ekosistemine artan ilgisi, gelecekteki yatırım trendlerini etkileyecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Kurumsal Şirketlerin Rolü ve Gelecek Vizyonu

Kurumsal şirketlerin girişimlere yatırım yapma eğiliminin artması, ekosisteme yeni bir ivme kazandıracak. 2026 yılında kurumsal şirketlerin kendi fonlarını kurmaları ve yatırımlara başlamaları bekleniyor. Bu durum, melek yatırım ağları gibi girişimcilik ekosisteminin diğer oyuncuları için de işbirliği fırsatları yaratacak. Bu noktada, Decacorn Angels’ın Startup For Corporates programı, girişimler ile vizyoner yatırımcılar arasında köprü görevi görerek, ekosistemin büyümesine katkı sağlıyor.

Sonuç

Yapay zeka çağında girişimcilik, hem büyük fırsatlar hem de önemli zorluklar sunuyor. Başarılı olmak için, girişimcilerin YZ teknolojilerini anlamaları, deneyimli bir ekip kurmaları, finansal ve duygusal dayanıklılığa sahip olmaları ve yatırımcı ilişkilerini doğru yönetmeleri gerekiyor. Türkiye’nin, YZ alanındaki stratejik yatırımlarla küresel rekabette öne çıkma potansiyeli bulunuyor. 2025 ve sonrasında, özellikle oyun ve fintech gibi sektörlerdeki girişimler için önemli fırsatlar doğarken, kurumsal şirketlerin de ekosisteme dahil olmasıyla birlikte girişimcilik dünyası daha da dinamik bir yapıya kavuşacak. Girişimcilik ekosisteminin büyümesini destekleyen programlar ve melek yatırım ağlarının iş birliği, bu dönüşümün önemli bir parçası olacak.

“`