Yapay Zeka Çağında Girişimcilik ve Yatırım: Bir Değerlendirme

18.05.2025

A⁺

A^-

“`html

<a class="glossaryLink" title="Girişim Sözlüğü: Yapay Zeka" aria-describedby="tt" data-cmtooltip="<div class=glossaryItemTitle>Yapay Zeka</div><div class=glossaryItemBody><strong>Yapay zeka</strong> (artificial intellgience); insanın öğrenme ve problem çözme gibi zihinsel kabiliyetlerini kopyalayabilen sistemlere verilen isimdir. Bu tür bir kabiliyet en azından dili ve konuşmayı algılayabilme ve stratejik düşünme kabiliyetlerini de içerir. Yapay zekanın, tıpkı bir insan gibi yaşam boyu öğrenme, çağrışım ile öğrenme, uzun ve kısa süreli hafıza, öğrenilmiş yeteneklerin sınıflandırılması, yeni yeteneklerin mevcut olanlara eklenmesi, yeteneklerin başka bir sisteme transfer edilebilmesi (öğretilebilmesi), tekrar kullanılabilmesi ve nasıl öğrenebileceğini öğrenebilme kabiliyeti gibi özelliklere sahip olması gerekiyor.Bu açıdan baktığımızda yapay zekaya ulaşabilmek için gözden kaçırdığımız bazı noktalar var. Bunlar;Öğrenilmiş yeteneklerin, bilgileri başka görevlerde veya problem çözümünde kullanılmak üzere ayrıştırabilen ve bu yetenekleri tekrar kullanabilen ve biriktiren yazılım mimarisi,Yapay zekaya hangi insan yeteneklerinin ve ahlaki değerlerin öğretilmesi gerektiğine dair bir fikir birliği ve müfredatı,Güvenlik, genel ahlak değerleri vb. konularda yapay zekanın test edilebileceği ortamların ve prosedürlerin yetersizliği.Bugün bu tanımın 3 basamağı var:<strong>Yapay Dar Zeka</strong> (YDZ) (Artificial Narrow Intelligence – ANI – Narrow AI): İnsan kabiliyetlerini sınırlandırılmış bir çevre ve önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak üzere kopyalayabilen yapay zekaya sahip sistemler.<strong>Yapay Genel Zeka</strong> (YGZ) (Artificial General Intelligence – AGI – Human Level AI, Strong AI, Deep AI): Ancak bir insanın başarabileceği kadar karmaşık bilişsel görevleri başarabilen bir türdür. Önceden öğrenilmiş veya ilk kez tecrübe ediliyor olması fark etmeksizin, öğrenilmiş becerileri kullanarak ya da kendi kendine keşfederek verilen görevleri tamamlayabilen yapay zekaya sahip sistemler.<strong>Yapay Süper Zeka</strong> (YSZ) (Artificial Super Intelligence – ASI): İnsan zekasından öte kabiliyetler geliştiren yapay zekaya sahip sistemler.</div>" href="https://www.girisimhaber.net/girisimci-sozlugu/yapay-zeka" target="_blank" data-gt-translate-attributes='[{"attribute":"data-cmtooltip", "format":"html"}]' tabindex="0" role="link">Yapay Zeka</a> Çağında <a class="glossaryLink" title="Girişim Sözlüğü: Girişimcilik" aria-describedby="tt" data-cmtooltip="<div class=glossaryItemTitle>Girişimcilik</div><div class=glossaryItemBody><strong>Girişimcilik</strong>, gerekli zaman ve çaba harcanarak, ekonomik, sosyal ve psikolojik gibi bir çok riski üstlenerek ve bunların sonucunda oluşan kişisel tatmin ve bağımsızlık kazanarak değeri olan bir şey üretmektir. Kar amacı ve risk alarak iş kuran kişinin yaptığı eylemlere denir.</div>" href="https://www.girisimhaber.net/girisimci-sozlugu/girisimcilik" target="_blank" data-gt-translate-attributes='[{"attribute":"data-cmtooltip", "format":"html"}]' tabindex="0" role="link">Girişimcilik</a> ve Yatırım: Bir Değerlendirme

Yapay Zeka Çağında Girişimcilik ve Yatırım: Bir Değerlendirme

Günümüzde yapay zeka (YZ) her sektörde dönüşümü tetikleyen bir güç olarak öne çıkıyor. Bu dönüşümün girişimcilik ekosistemine etkileri, yatırım stratejileri ve Türkiye’nin bu alandaki konumu, özellikle merak edilen konular arasında yer alıyor. Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren, yapay zekanın gelişiminin henüz “nicelik bolluğu” aşamasında olduğunu belirtirken, 2025 ve sonrasının asıl sıçramanın yaşanacağı bir dönem olacağına dikkat çekiyor. Bu yazıda, Eren’in değerlendirmeleri ışığında, yapay zeka odaklı girişimcilik, yatırım dinamikleri ve Türkiye’nin bu alandaki stratejik önemi mercek altına alınacaktır. Ayrıca, girişimcilerin başarıya ulaşmasında kritik faktörler ve kurumsal şirketlerin ekosisteme dahil olması gibi konular da detaylı bir şekilde incelenecektir.

Yapay Zekanın Evrimi mi, Devrimi mi?

Yapay zeka alanındaki gelişmeler, günümüzde neredeyse her yeni girişimde karşımıza çıkıyor. Ancak, Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren’e göre, bu durum henüz “nicelik bolluğu” aşamasında. Eren, 2025’in bu dönüşümün başlangıcı olduğunu ve asıl sıçramanın önümüzdeki birkaç yıl içinde yaşanacağını öngörüyor. Bu süreçte, yapay zekanın evrim mi yoksa devrim mi yarattığı sorusu, zamanla netleşecek. Yapay zekanın potansiyelinin sınırları, insanların bu teknolojiyi nasıl kullandığına bağlı olarak şekillenecek. Özellikle sağlık teknolojileri alanında, yapay zeka destekli gelişmelerin çığır açması bekleniyor. Alzheimer ve sıtma gibi hastalıkların tedavisinde kaydedilen ilerlemeler, bu alandaki heyecan verici gelişmelerin sadece bir örneği.

İnsan Faktörü ve Yapay Zekanın Etkileri

Yapay zekanın olumlu ya da olumsuz etkileri, temelde insan faktörüne bağlı. Eren, yapay zekaya yüklenen verilerin ve bu verilerin nasıl kullanıldığının, sonuçları doğrudan etkileyeceğini vurguluyor. Bu nedenle, yapay zeka teknolojilerini geliştirirken etik değerlere ve insanlığa hizmet etme prensibine öncelik verilmesi gerekiyor. Özellikle sağlık teknolojileri alanında, yapay zekanın potansiyeli oldukça yüksek. Tanı, tedavi ve ilaç geliştirme süreçlerinde yapay zeka kullanımı, sağlık alanında devrim niteliğinde gelişmeler sağlayabilir. Bu alandaki gelişmeler, sadece teknolojik ilerlemelerle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda yaşam kalitesini artıracak ve hastalıklarla mücadelede yeni kapılar açacaktır.

Türkiye’nin Yapay Zeka Stratejisi

Yapay zeka, sadece bir teknolojik dönüşümün ötesinde, ülkelerin stratejik politikalarının da bir parçası haline geldi. Çin’in politikaları ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) gelişmeler, küresel rekabeti şekillendiriyor. Bu noktada Türkiye’nin, savunma sanayi gibi güçlü olduğu alanlarla öne çıkabileceği belirtiliyor. Eren, “Teknoloji milliyetçiliği şu an gündemdeki önemli konulardan biri. Çünkü tüm dünya teknolojileri sahiplenmek istiyor. Türkiye bu farkındalıkla hareket etmeli” şeklinde konuşuyor. Bu, Türkiye’nin yapay zeka alanında kendi stratejilerini geliştirmesi, yeteneklerini artırması ve küresel rekabette yerini alması gerektiği anlamına geliyor. Bu stratejiler, sadece teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda eğitim, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerini de kapsamalıdır.

Girişimcilikte Deneyim ve Ekip Faktörü

Girişimcilik dünyasında genç yaşın değil, deneyimin önemi vurgulanıyor. Eren, “Amerika’daki başarılı girişimcilerin yaş ortalaması 42. Deneyimli ekipler, sektörü bilen insanlar daha sağlam adımlar atıyor” diyor. Decacorn Angels olarak yatırım kararlarında ilk kriterin “ekip” olduğunu belirten Eren, girişimcinin neden bu işi yapmak istediği, parayı nasıl yöneteceği ve global vizyonunun olup olmadığı gibi faktörleri önemsediklerini ifade ediyor. Girişimcilerin deneyimli ve yetenekli bir ekiple yola çıkmaları, başarı şanslarını artırır. Ekip, sadece teknik yeteneklere sahip kişilerden oluşmamalı, aynı zamanda farklı uzmanlık alanlarını ve perspektifleri bir araya getirmelidir.

Finansal ve Duygusal Dayanıklılık

Bir girişimcinin, yatırım aldıktan sonraki süreçte hem finansal hem de duygusal dayanıklılığa sahip olması gerekiyor. Eren, “Bir sabah hesabınızda 5 milyon dolar olduğunda ne yapacağınızı bilmiyorsanız, o parayı da yönetemezsiniz” diyor. Bu noktada, girişimcinin finansal okuryazarlığının yanı sıra, stres yönetimi ve karar verme becerileri de kritik önem taşıyor. Yatırımcı ilişkilerinin stratejik yönetimi de, girişimcinin başarısı için önemli bir faktör. Yatırımcılarla düzenli iletişim kurmak, beklentileri yönetmek ve şeffaf olmak, uzun vadeli başarı için gereklidir.

2025 ve Ötesi: Yatırım İştahı ve Sektörel Trendler

2025 yılının belirsizliklerle başlamasına rağmen, özellikle yılın ikinci yarısında yatırım iştahının artması bekleniyor. Decacorn Angels, ilk çeyrekte üç yatırımı başarıyla tamamladı. Türkiye’de en çok yatırım çeken alanlar arasında oyun ve finansal teknoloji (fintek) öne çıkıyor. Bu alanlar, girişimler için önemli fırsatlar barındırıyor. Yenilikçi iş modelleri, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketici alışkanlıkları, bu sektörlerde büyüme potansiyelini artırıyor. 2026 yılında kurumsal şirketlerin start-uplara yatırım yapma konusundaki ilgisinin daha da artması bekleniyor. Bu şirketlerin kendi fonlarını kurması, yatırımlara başlaması, ekosisteme ivme kazandırırken, melek yatırım ağları için de işbirliği fırsatları yaratacak. Bu durum, girişimcilik ekosisteminin daha da büyümesini ve gelişmesini sağlayacak.

Sonuç

Yapay zeka, girişimcilik ve yatırım dünyasında önemli bir dönüşüm yaratıyor. Bu dönüşüm, sadece teknolojik yeniliklerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda iş yapış şekillerini, yatırım stratejilerini ve ülke politikalarını da etkiliyor. Duygu Eren’in değerlendirmeleri, yapay zekanın geleceğinin şekillenmesinde insan faktörünün ve etik değerlerin önemini vurguluyor. Türkiye’nin yapay zeka alanındaki stratejik konumu, eğitim, Ar-Ge ve yetenek gelişimine yapılacak yatırımlarla güçlenebilir. Girişimcilerin deneyimli bir ekip kurmaları, finansal ve duygusal dayanıklılıklarını geliştirmeleri, yatırımcı ilişkilerini doğru yönetmeleri ve sektör trendlerini yakından takip etmeleri, başarıya ulaşmalarında kritik rol oynayacak. Kurumsal şirketlerin ekosisteme dahil olması ise, girişimcilik ekosisteminin büyümesini ve gelişmesini destekleyecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. 2025 ve sonrasındaki dönem, yapay zeka odaklı girişimcilik ve yatırım alanında büyük fırsatlar sunarken, aynı zamanda dikkatli bir strateji ve hazırlık gerektiriyor.

“`

Decacorn Angels Hakkında

Decacorn Angels, erken aşama girişimlere yatırım yapan, Türkiye merkezli bir melek yatırım ağıdır. Yenilikçi iş modellerine, teknoloji odaklı girişimlere ve yüksek büyüme potansiyeli taşıyan şirketlere yatırım yaparak, girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkıda bulunur. Decacorn Angels, girişimcilerle yatırımcıları bir araya getirerek, mentorluk ve danışmanlık hizmetleri sunarak girişimlerin büyüme süreçlerini destekler.