Yapay Zeka Çağında Girişimcilik: Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren ile Söyleşi

Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin, günümüz iş dünyasını dönüştürme potansiyeli yadsınamaz bir gerçek. Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren, bu alandaki hızlı gelişmelere ve girişimcilik ekosistemine etkilerine odaklanarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Eren, YZ’nin artık “nicelik bolluğu” aşamasından “nitelik” odaklı bir evreye geçiş yaptığını vurguluyor. Bu dönüşümün, girişimcilik dünyası için hem fırsatlar hem de zorluklar barındırdığını belirtiyor. Makalemizde, Eren’in görüşleri ışığında YZ’nin girişimcilikteki rolünü, Türkiye’nin bu alandaki konumunu ve yatırım stratejilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, girişimcilerin karşılaştığı zorluklara ve başarıya ulaşmak için dikkat etmeleri gereken noktalara da değineceğiz.

Yapay Zeka: Nicelikten Niteliğe Geçiş

Günümüzde yapay zeka, neredeyse her girişimde karşımıza çıkan bir unsur haline geldi. Ancak, Eren’e göre, bu durum henüz “nicelik bolluğu” evresinde. YZ’nin asıl potansiyelinin, nitelikli uygulamalarla ortaya çıkacağı ve 2025 yılından itibaren bu yönde önemli adımlar atılacağı öngörülüyor. Bu geçiş sürecinin, bir “evrim” mi yoksa bir “devrim” mi olduğu ise zamanla anlaşılacak. YZ’nin gelişimi, sadece teknolojik bir ilerleme olmanın ötesinde, iş modellerini, operasyonları ve hatta insan hayatını kökten değiştirecek bir etkiye sahip olacak.

Yapay Zeka ve İnsan Faktörü

Yapay zekanın etkilerinin, tamamen insan faktörüne bağlı olduğu vurgulanıyor. YZ’nin olumlu veya olumsuz sonuçları, onu geliştiren ve kullanan insanların tutum ve yaklaşımlarıyla doğrudan ilişkili. Eren, özellikle sağlık teknolojileri alanında YZ’nin devrim niteliğinde gelişmeler sağlayabileceğine dikkat çekiyor. Alzheimer ve sıtma gibi hastalıkların tedavisinde kaydedilen ilerlemeler, bu potansiyelin somut bir örneği olarak gösteriliyor.

Türkiye’nin Yapay Zeka Stratejisi

Yapay zeka, sadece teknolojik bir dönüşüm değil, aynı zamanda ülkelerin stratejik politikalarının da bir parçası haline geldi. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin YZ alanındaki çalışmaları, küresel rekabette belirleyici bir rol oynuyor. Eren, Türkiye’nin de savunma sanayi gibi güçlü olduğu alanlarda YZ’yi kullanarak öne çıkabileceğini belirtiyor.

Teknoloji Milliyetçiliği ve Türkiye

“Teknoloji milliyetçiliği” kavramının günümüzde önemli bir yer tuttuğunu belirten Eren, tüm ülkelerin teknolojileri sahiplenmek istediğini ifade ediyor. Bu noktada, Türkiye’nin YZ alanındaki farkındalığı artırması ve stratejik adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.

Girişimcilikte Deneyim ve Yatırım Kriterleri

Girişimcilikte genç yaşın değil, deneyimin daha önemli olduğu görüşü öne çıkıyor. Eren, Amerika’daki başarılı girişimcilerin yaş ortalamasının 42 olduğunu belirterek, deneyimli ekiplerin sektörü daha iyi bildiğini ve daha sağlam adımlar attığını ifade ediyor.

Decacorn Angels’ın Yatırım Yaklaşımı

Decacorn Angels olarak yatırım kararlarında öncelikli olarak ekibe odaklandıklarını belirten Eren, girişimcinin neden bu işi yapmak istediği, parayı nasıl yöneteceğine dair planları ve global vizyonunun olup olmadığını değerlendirdiklerini vurguluyor.

Yatırım Sonrası Süreç ve Psikolojik Dayanıklılık

Bir girişimcinin yatırım aldıktan sonraki süreçteki psikolojisi, başarının sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip. Eren, hesabında aniden büyük bir miktar para belirdiğinde, bu parayı nasıl yöneteceğini bilmeyen bir girişimcinin başarılı olamayacağını ifade ediyor.

Finansal ve Duygusal Dayanıklılık

Girişimcinin hem finansal hem de duygusal açıdan dayanıklı olması gerektiği vurgulanıyor. Yatırımcı ilişkilerinin stratejik bir şekilde yönetilmesi de başarının önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.

2025 ve Sonrası: Yatırım Trendleri

2025 yılının belirsizliklerle başlamasına rağmen, yatırım iştahının özellikle yılın ikinci yarısında artacağı öngörülüyor. Eren, Decacorn Angels olarak ilk çeyrekte üç yatırım gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Türkiye’de oyun ve finansal teknoloji (FinTech) alanlarının en çok yatırım çeken sektörler olduğu ifade ediliyor ve bu alanlarda önemli fırsatlar bulunduğu vurgulanıyor.

Kurumsal Şirketlerin Rolü ve Gelecek Vizyonu

Kurumsal şirketlerin girişimcilik ekosistemine olan ilgisi artıyor. Decacorn Angels, holdinglere yatırım süreçlerinde danışmanlık hizmeti veriyor. Eren, 2026 yılında kurumsal şirketlerin start-uplara daha fazla yatırım yapacağını ve bu durumun ekosisteme ivme kazandıracağını belirtiyor.

Melek Yatırım Ağları ve İş Birliği

Kurumsal şirketlerin kendi fonlarını kurması ve yatırıma başlaması, melek yatırım ağları için de birlikte yatırım yapma imkanı yaratacak. Decacorn Angels’ın “Startup For Corporates” programı, girişim ekosisteminin büyümesini destekleme ve yatırım fırsatlarını kolaylaştırma misyonuyla, yenilikçi girişimler ile vizyoner yatırımcılar arasında köprü görevi görmeye devam ediyor. Bu sayede, girişimcilik ekosistemi daha da güçlenecek ve yeni başarı hikayeleri ortaya çıkacak.

Sonuç

Decacorn Angels CEO’su Duygu Eren’in değerlendirmeleri, yapay zeka çağında girişimciliğin dinamiklerini ve geleceğini anlamak için önemli ipuçları sunuyor. YZ’nin getirdiği fırsatları değerlendirirken, nitelikli uygulamalara odaklanmak, deneyimli ekiplerle çalışmak, finansal ve duygusal dayanıklılığı korumak, stratejik yatırımcı ilişkileri geliştirmek ve kurumsal şirketlerle iş birliği yapmak, başarıya ulaşmak için kritik faktörler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin YZ alanındaki stratejilerini güçlendirmesi ve girişimcilik ekosistemini desteklemesi, gelecekteki başarı için hayati önem taşıyor. 2025 ve sonrasındaki dönemde, girişimcilik dünyasında önemli gelişmelerin yaşanması ve yeni başarı hikayelerinin ortaya çıkması bekleniyor.

Decacorn Angels, yenilikçi girişimlere yatırım yaparak, girişimcilik ekosistemini desteklemeyi hedefleyen bir melek yatırım ağıdır. Şirket, deneyimli yatırımcıların bilgi ve tecrübelerini bir araya getirerek, girişimcilerin büyüme potansiyellerini maksimize etmelerine yardımcı olur. Decacorn Angels, aynı zamanda kurumsal şirketler ve start-up’lar arasında köprü görevi görerek, iş birliği fırsatları yaratır ve yatırım süreçlerini kolaylaştırır.