23andMe’nin Yükselişi ve Düşüşü: Genetik Test Pazarında Dersler

23andMe, genetik test alanında devrim yarattı, yükseldi ve düştü. Kurucusu Anne Wojcicki’nin geri dönüşü, şirketi yeniden canlandıracak mı?

23andMe’nin Yükselişi ve Düşüşü: Genetik Test Pazarında Dersler
23.06.2025
A+
A-

## 23andMe’nin Yükselişi ve Düşüşü: Genetik Test Pazarındaki Bir Hikaye

Giriş:

23andMe, tüketiciye yönelik DNA test kitleri (DTK) (DNA Test Kit) alanında öncülük eden ve yaklaşık yirmi yıl önce piyasaya sürülerek genetik bilimi herkes için erişilebilir hale getiren bir girişim olarak doğdu. Ancak, bu yenilikçi girişim, bir dizi zorluğun üstesinden gelmek zorunda kaldı. Sınıf davası, veri ihlalleri, çalışan çıkarmaları ve nihayetinde iflas koruması başvurusunda bulunması, şirketin inişli çıkışlarla dolu bir hikayesini ortaya koyuyor. Bu makalede, 23andMe’nin kuruluşundan günümüze uzanan süreçte yaşadığı önemli gelişmeleri, dönüm noktalarını ve karşılaştığı zorlukları inceleyeceğiz. Şirketin yükselişi, zirveye ulaşması ve ardından gelen düşüşü, girişimcilik dünyasında dersler çıkarabileceğimiz bir örnek teşkil ediyor. Şirketin kurucusu ve eski CEO’su Anne Wojcicki’nin şirketi geri kazanma çabaları ve geleceğe yönelik stratejileri de bu incelemenin önemli bir parçasını oluşturuyor.

### Kuruluş ve İlk Yıllar: Yenilikçi Bir Fikrin Doğuşu

23andMe, 2006 yılında Silikon Vadisi’nde, biyolog Linda Avey ve Paul Cusenza ile birlikte Anne Wojcicki tarafından kuruldu. Şirket, o dönemde popülerlik kazanan Twitter ve YouTube gibi diğer girişimlerle aynı havayı soluyordu. Amaç, bireylerin genetik bilgilerine doğrudan erişimini sağlayarak kişisel genomik alanında devrim yaratmaktı. Şirket, 999 dolarlık bir fiyatla tüketicilere DNA tükürük testi sunmaya başladı. Bu test, bireylerin belirli hastalık riskleri, soy ağaçları ve kalıtsal özellikleri hakkında bilgi edinmelerini sağlıyordu. Bu dönemde, şirket aynı zamanda Google’dan önemli ölçüde yatırım aldı. Google’ın kurucusu Sergey Brin ve Wojcicki’nin evliliği de bu dönemde gerçekleşti.

23andMe’nin erken dönemdeki başarısı, aynı zamanda eleştirileri de beraberinde getirdi. Özellikle veri gizliliği konusunda endişeler artarken, sigorta şirketlerinin bu verilere erişerek ayrımcılık yapma potansiyeli de tartışma konusu oldu. Şirket, müşteri verilerinin izni olmadan paylaşılmadığını ve hiçbir kamu veritabanına veya kuruma verilmediğini belirterek bu endişelere yanıt verdi. Bu dönemde, Time Dergisi tarafından “Yılın İcadı” seçilmesi, şirketin başarısını tescilledi.

### Zorlu Dönemler ve Dönüşüm: Yasal Düzenlemeler ve Rekabetin Etkisi

2013 yılında ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) (Food and Drug Administration), 23andMe’den genetik sağlık tarama hizmetini durdurmasını istedi. Şirket, bu talebe uyarak, sadece soy bilgisi ve ham veri sunmaya başladı. Bu durum, kullanıcı sayısını olumsuz etkiledi. 2015 yılında, FDA’nın belirli testler için izin vermesiyle şirket, yeni bir döneme girdi. Ancak, artan rekabet ve değişen pazar koşulları, 23andMe için zorlu bir ortam yarattı.

2019 yılında, DTK pazarı doygunluğa ulaşırken, şirket gelirlerinde düşüş yaşadı. Bu durum, çalışan çıkarmalarına yol açtı. Pandemi döneminde, şirket hisselerini halka arz etti ve değerini 6 milyar dolara kadar çıkardı. Ancak, veri ihlalleri ve yönetimsel kararlar, şirketin itibarını zedeledi. 2023 yılında meydana gelen veri ihlali, kullanıcıların kişisel bilgilerinin çalınmasına neden oldu ve bu durum, bir sınıf davasına yol açtı. Şirket, bu davayı 30 milyon dolar ödeyerek sonuçlandırdı.

### İflas ve Sonrası: Anne Wojcicki’nin Geri Dönüşü

23andMe, 2024 yılında mali zorluklarla karşılaştı ve yeniden yapılandırma kararı alarak çalışanlarının %40’ını işten çıkardı. Aynı yılın mart ayında, şirket iflas koruması başvurusunda bulundu. Ancak, Anne Wojcicki, şirketi geri kazanmak için harekete geçti. Yeniden yapılandırma sürecinde, Regeneron adlı bir şirket 23andMe’nin varlıklarını satın almak için 256 milyon dolarlık bir teklifte bulundu. Ancak Wojcicki’nin liderliğindeki TTAM Research Institute adlı bir kar amacı gütmeyen kuruluş, 305 milyon dolarlık bir teklifle Regeneron’u geride bırakarak şirketi satın almaya hak kazandı. Bu gelişme, 23andMe’nin geleceği için umut vaat ederken, Wojcicki’nin şirketi eski günlerine döndürme çabası dikkat çekiyor. Şirketin piyasa değeri şu anda yaklaşık 150 milyon dolar seviyesinde seyrediyor.

Sonuç:

23andMe’nin hikayesi, girişimcilik dünyasında başarı ve başarısızlığın iç içe geçtiği, derslerle dolu bir örnek teşkil ediyor. Yenilikçi bir fikirle yola çıkan şirket, genetik bilgileri herkes için erişilebilir hale getirerek büyük bir etki yarattı. Ancak, değişen pazar koşulları, yasal düzenlemeler, veri gizliliği endişeleri ve rekabet, şirketin inişli çıkışlarla dolu bir yolculuk geçirmesine neden oldu. Anne Wojcicki’nin şirketi geri kazanma çabaları ve yeni stratejiler, 23andMe’nin geleceği için umut ışığı yakıyor. Bu süreç, girişimcilerin karşılaştıkları zorluklarla nasıl başa çıkabileceği, uyum sağlama yeteneğinin ve uzun vadeli vizyonun önemi konusunda önemli dersler sunuyor. 23andMe’nin geleceği, hem genetik test pazarı hem de girişimcilik dünyası için yakından takip edilecek bir konu olmaya devam edecek.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

shop Girişim Haber @ 2020