EY Temizlik Grevi: İşten Çıkarma Endişesi ve Sendika Mücadelesi

EY temizlik çalışanları grevde! Taşeron çalışanların işten çıkarılması gündemde. Düşük ücretler ve gelecek kaygısı: Şirketlerin maliyet düşürme stratejileri nelere yol açıyor?

Girişimcilik Haberler

11.12.2025

A⁺

A^-

EY Temizlik Çalışanlarının Grevi ve İşten Çıkarma Endişeleri

Önde gelen danışmanlık firması EY’nin (Ernst & Young) temizlik hizmetlerini sağlayan taşeron şirket Mitie’de çalışanlar, işten çıkarma planları nedeniyle greve gitti. Bu durum, büyük şirketlerin operasyonel maliyetleri düşürme çabalarının, taşeron çalışanlar üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. İşten çıkarma tehdidiyle karşı karşıya kalan temizlik çalışanları, daha iyi çalışma koşulları ve mevcut işlerinin korunması talebiyle eylem başlattı. Bu makalede, grev sürecinin detayları, çalışanların endişeleri ve sendikal mücadelenin yanı sıra, EY’nin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar ve şirket stratejilerindeki değişimler incelenecektir.

Taşeron Çalışanlar ve İşten Çıkarma Tehdidi

EY’nin Londra ofislerinde temizlik hizmetlerini yürüten Mitie’de, çalışanların %37’sinin işten çıkarılması gündeme geldi. Bu durum, yaklaşık yirmi çalışanın işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. İşçiler, doğrudan EY çalışanı olmamalarına rağmen, şirketin itibarını ve çalışma düzenini etkileyen bir durumla karşı karşıyalar. Bağımsız İşçiler Sendikası (IWGB) temsilcileri, grevlerin ve protestoların, çalışanların haklarını koruma ve daha iyi çalışma koşulları sağlama çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.

Greve katılan çalışanlar, özellikle düşük ücretlerle ve artan iş yüküyle mücadele ettiklerini ifade ettiler. Sendika yetkilileri, EY ortaklarının ortalama yıllık gelirinin 723.000 sterlin (yaklaşık 29.500.000 TL) civarındayken, saatte sadece 13.85 sterlin (yaklaşık 566 TL) kazanan temizlik çalışanlarının işlerinin tehlikede olmasının büyük bir çelişki olduğunu vurguladı. Çalışanlar, gelecekle ilgili belirsizlik ve işlerini kaybetme korkusu içinde olduklarını dile getirdiler. Ayrıca, Mitie’nin çalışma saatlerinde yaptığı değişiklikler, çalışanların çocuk bakımı ve ek işler gibi kişisel sorumluluklarını olumsuz etkilediği belirtildi.

Sendikal Mücadele ve Şirket Cevapları

IWGB sendikası, işten çıkarmaların durdurulması ve çalışanların haklarının korunması için mücadele ediyor. Sendika, Mitie ile yapılan yazışmalarda, şirket tarafından işten çıkarma kararı için farklı gerekçeler sunulduğunu belirtti. Bu gerekçeler arasında, “müşteriyle yapılan anlaşma gereği personel sayısını azaltma”, “çalışma saatlerini yarı zamanlıdan tam zamanlıya çevirme” ve “temizlik hizmetini genel olarak iyileştirme” gibi farklı açıklamalar yer alıyor.

Mitie yetkilileri, işten çıkarma kararlarıyla ilgili olarak çalışanlar ve sendika temsilcileriyle görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Şirket, İngiliz yasalarına göre, 20 veya daha fazla çalışanı etkileyen işten çıkarma durumlarında en az 30 günlük bir danışma sürecinin yürütülmesi gerektiğini kabul ediyor. Mitie, çalışanlara destek sağlamaya çalıştığını ve danışma süreci kapsamında yeniden görevlendirme fırsatlarını değerlendirdiğini açıkladı. Ancak, çalışanlar ve sendika, şirket tarafından sunulan bu açıklamalara rağmen, belirsizliğin devam ettiğini ve gelecek kaygılarının sürdüğünü belirtiyor.

Ekonomik Zorluklar ve Şirket Stratejilerindeki Değişimler

EY, danışmanlık hizmetlerine olan talebin pandemi sonrası dönemde yavaşlaması ve yapay zeka (AI) gibi teknolojilerin yükselişiyle birlikte operasyonlarını yeniden şekillendirme çabası içinde. Şirket, özellikle Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika (EMEIA) bölgesindeki büyüme oranlarında düşüş yaşadı. Bu durum, EY’nin maliyetleri düşürme ve verimliliği artırma stratejileri izlemesine neden oldu. Bu kapsamda, temizlik hizmetleri gibi destek hizmetlerinde maliyet azaltımına gidilmesi, çalışanların işten çıkarılmasına yol açtı.

EY’nin CEO’su Janet Truncale, şirketin iş bölümlerinde önemli bir yeniden yapılanma başlattı. Bu yeniden yapılanma, şirketin daha rekabetçi bir yapıya kavuşmasını amaçlıyor. Ancak, bu tür yapısal değişiklikler, özellikle taşeron çalışanlar için iş güvencesi sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Çalışanların işten çıkarılması, şirketin karlılığını artırma çabalarının bir sonucu olarak görülüyor.

Sonuç

EY’deki temizlik çalışanlarının grevi, büyük şirketlerin operasyonel verimliliği artırma çabalarının, taşeron çalışanlar üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Düşük ücretler, artan iş yükü ve işten çıkarma tehdidiyle karşı karşıya kalan çalışanlar, sendikal destekle haklarını korumaya çalışıyor. Şirketlerin maliyetleri düşürme stratejileri ve değişen ekonomik koşullar, taşeron çalışanların iş güvencesini daha da zayıflatıyor. Bu durum, şirketlerin sosyal sorumlulukları ve çalışan hakları konusundaki yaklaşımlarını yeniden değerlendirmesini gerektiriyor. İş dünyasındaki bu tür gelişmeler, çalışma hayatının geleceği ve çalışanların haklarının korunması açısından önemli dersler içermektedir. Şirketlerin kararlılıkla çalışanlarının refahını gözetmesi, sürdürülebilir bir iş modeli için elzemdir.