Gelecekte Eğitimde Yenilikler
Teknolojinin yapay zeka kavramını hayatımıza sokmasıyla birlikte birçok sektörde olduğu gibi eğitimde de köklü değişimler yaşanmaya başladı …
Yapay zeka kavramının hayatımıza sokmasıyla birlikte birçok sektörde olduğu gibi gelecekte eğitimde yenilikler de yaşanmaya başlayacak. Bazı ülkeler bu yeniliklere öncülük ederken, bazı ülkeler ise eğitim politikalarını değiştirerek bu tarz yenilikleri uygulamak adına adaptasyon çalışmalarına başladı.
Eğitim alanında çalışan fütüristlere göre; önümüzdeki 20 sene içerisinde öğrenciler tarafından kendi kararlarını kendi verecekler ve istedikleri zaman eğitim alacaklar. Bu sayede, halken uygulanmakta olan okula gitme ve sınıfta ders dinleme tarzı eğitim faaliyetleri bitecek ve yerini yeniliklere terk edecek. Mevcut uygulamalardan biri olan ve öğrencilerin pek de hoşlanmadığı sınav sistemi de artık olmayacak ve sınav sisteminin yerini öğrenciler için hazırlanmış ileri düzey veri analizleri ile öğrencilerin kabiliyetleri ölçümlenecek. Harvard Üniversitesi eski Rektörü Larry Summers’a göre; gelecekte eğitimde yenilikler sonrasında öğrenciler sınava girmeyecek, hatta iki dönem aynı uzunlukta olan dersler almayacak.
Gelecekte bir çok sektörde uygulanması beklenen yeniliklerde olduğu gibi eğitim sektöründe de kişiye özel eğitim tekniklerinin ve öğrenim araçların kullanılması olası görünüyor. Yeni sistemlere göre, öğrenci kendi kabiliyetleri ile birlikte ilerleyen bir alanda eğitim alarak ve bu süreçte yetenekleriyle uyumlu kişiselleştirilmiş öğrenme tekniklerini kullanacak.
- Çeşitli yenilikçi inovatif haberleri size bu kategoriden sunuyoruz.
Eğitim Öncülerinin Değerlendirmeleri
Bloomberg HT televizyon kanalında yayınalanan “İşin Geleceği” programına konuk olan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Expertera ve Future of Work Türkiye Kurucusu Alp Sezginsoy bu konuda merak edilen soruları da cevapladı.
Her sektörde olduğu gibi eğitim sektörü de sürekli olarak değişiyor ve değişmeye devam ediyor. Son 20 yılda eğitim sektörüne teknolojinin de girmesi sonrasında, eğitim sisteminin Sanayi Devrimi’nden kalma anlayış ve yöntemler ile yönetilmeye devam etmesi mümkün değil. Yücel’e göre, eğitim sektöründeki bu değişim ancak kişiye özel eğitim sistemiyle gerçekleşecektir. Teknolojinin eğitim sistemi adaptasyonu ile birlikte öğrencilerin hangi yönde yetenek ve kabiliyetinin olduğuna bakılarak eğitim faaliyetleri sürdürülmelidir.
Enver Yücel, pandemi sürecinde eğitime uzun soluklu bir ara verilmesinin sürdürülebilir ve mümkün olmadığının anlaşıldığını belirtti. Pandemi sebebiyle dünyada yaklaşık olarak 1,5 milyar öğrenci okullarına gidemedi ve eğitime ara verilmek zorunda kaldı. Bu zorunluluk uzaktan eğitim sisteminin ne kadar önemli bir bileşen olduğunu gözler önüne serdi. Konvansiyonel anlayış ve sistemler eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamayacağını da düşünen Yücel’e göre, teknolojiyi kullanarak en uzak bölgelerde yaşayan öğrencilere dahi uzaktan eğitim sistemiyle erişim sağlamak zorundayız.
Eğitimciler Dönüşüme Hazır mı?
Öğrenciler eğitimdeki yeni teknolojilere oldukça hazır görünürken, eğitimcilerin bu yeniliklere ne kadar adapte olabileceği ise irdelenmesi ve sorgulanması gereken konuların başında geliyor. Yücel, geleceğin öğretmenlerini yetiştirirken, üniversitelerden başlayarak teknolojinin işin içine dahil edilmesinin zorunluluğunu ve her okulda eğitim teknologlarının bulunmasının zaruri olduğunu da belirtti. Yapay zeka ve 5G teknolojilerinin eğitim sistemine adapte edilmesiyle birlikte öğretmenleri de rolü tamamen değişecek. Örnek vermek gerekirse, öğretmen öğrencisine her gün bilgi transfer etmek için anlatmak zorunda kalan birinden daha çok öğrenciye mentorluk ve danışmanlık edecek görevleri üstlenecek. Gelecekte, öğrenciler bilgiye her yerden ulaşabilme olanağına sahip olmasından dolayı, öğretmenler bir sorunu nasıl çözümleyebilecekleri hakkında öğrencilere danışmanlık edecek. Bu nedenle, gelecekte öğretmenlerin eğitimdeki rolü bugünkünden daha farklı ve daha fazla olacak.
İş Dünyasında Dönüşüm Nasıl Olacak?
Expertera ve Future of Work Türkiye Kurucusu Alp Sezginsoy’a göre, dijitalleşme demek yeni yeteneklerin ve yeni yetkinliklerin oldukça hızlı bir şekilde adaptasyonu demek oluyor. Dolayısıyla şirketler de bu yeni yetkinlikleri kullanabilmek için farklı teknolojilere, yazılımlara ve analiz gücüne ihtiyaç duyacaklar.
Pandemi nedeniyle şirketlerin 2025’de uygulamayı planladıkları teknolojileri öne çekmek zorunda kaldıklarını ve bu yenilikleri 2020 yılı itibariyle uygulamaya koyduklarını da belirten Sezginsoy, uzaktan çalışmanın bunun bir örneği olduğuna dikkat çekiyor. Uzakta çalışmayla birlikte firmalar zamanla dünyanın herhangi yerinde yaşayan ve kendi alanında yeteneği olan insanlara kolaylıkla erişebilecek. Bu da fırsat eşitliğinin sağlanmasında büyük rol oynayacak.
Gelecekte yeni nesil liderlerde iki tip yetkinlik ön plana çıkacak. Bunlardan ilki dijital yetkinlik olacak. İş hayatında liderlerden kodlama gibi bir çok teknik bilgiye hakim olması ve bu becerileri en etkin şekilde uygulaması beklenecek. Diğer bir yetkinlik ise, liderin sosyal becerilerini yeni dünyaya adapte edebilmesi talep edilecek.